58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
KEŞFİYAT ne demek? KEŞFİYAT kelimesinin anlamı nedir?
(Keşf. C.) Keşifler. Bulup meydana çıkarılan şeyler.
Cenâb-ı Hakkın ihsan ve ilhamı ile evliyâullahın, hususan
evliya-ı izâm hazeratının ve hasseten Kur'ân-ı Hakimin
irşadı ile ve feyzi ile Rüesâ-i Evliyâ ve Server-i Kâinat
olan Peygamberimiz Resul-i Ekrem (A.S.M.) Efendimizin dersi
ile ferd-i ferid-i a'zam makamının zirve-i âlisine yükselen
büyük hâdinin vâkıf oldukları mâziye, hâle, istikbale
müteallik, kevni, mânevi sırlar, keşifler. (Z. Gündüzalp)(S
- "Keşfiyat-ı fenniye ve fünun-u hâzıra eski insanlara
meçhul ve gayr-i me'luf olduğundan, onları onlara ders
vermek hatadır." diyorsun. Bilhassa âhirete ait ahval gibi
müstakbeldeki nazariyat da böyle değil midir? Onlar da bize
meçhul ve gayr-i me'lufdurlar. Onlardan bahsetmek ne için
hata olmuyor?C - Müstakbeldeki nazariyat, bilhassa âhirete
ait ahvale hiç bir cihetle hiss-i zâhiri taalluk etmemiştir
ki, o hissin hilâfını söylemek şaşırtma olsun. Binaenaleyh,
o gibi şeyler, dâire-i imkândadırlar. Öyle ise, onlara
itikad ve onlar ile itmi'nan peyda etmek mümkündür. Öyle
ise, o gibi şeylerin hakk-ı sarihi, onları tasrih etmektir.
Lâkin keşfiyat-ı fenniye; eski insanlara göre, imkân ve
ihtimal dairesinden çıkıp, muhal ve imtina derecesine
girmişlerdir. Çünkü gözleriyle gördükleri şeyler, onlarca
bedahet derecesine girmekle, onun hilâfı onlarca muhaldir.
Öyle ise, onların hissiyatına hürmeten, o gibi mes'elelerde
belâgatın iktizası, ibham ve ıtlaktır ki, onlara bir
şaşırtma olmasın. Fakat Kur'ân-ı Kerim, irşadını noksan
bırakmamıştır. Bu zamanın fencilerini de istifadeden mahrum
etmemek üzere, çok karine ve emareleri vaz'iyle, hakikatlara
işaretler yapmıştır.Ey insafsız! Seni insafa davet ediyorum.
Bir kere $ olan meşhur düsturu nazara almakla, zamanlariyle
muhitlerinin müsaadesizliğini düşünerek, telâhuk eden
binlerce efkârın neticelerinden doğan şu keşfiyat-ı
fenniyeyi o zamanlardaki insanların kafa mideleri alıp
hazmedemediklerine dikkat edersen anlayacaksın ki; Kur'an-ı
Kerim'in o gibi meselelerde ihtiyar ettiği ibham ve ıtlak
yolu, ayn-ı belâgat olduğu gibi, yüksek i'cazını da isbata
âşikâr bir delil olduğunu gözün kör değilse göreceksin.
İ.İ.)