58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
sırat-ı müstakim ne demek? sırat-ı müstakim kelimesinin anlamı nedir?
En doğru yol, İslâmiyet yolu. Hak yolu. Allah'ın râzı
olduğu en doğru yol. Peygamberlerin, evliya ve sâlihlerin,
sıddıkinlerin gittikleri meslek.(Sırat-ı müstakim, şecâat,
iffet, hikmetin mezcinden ve hülâsasından hasıl olan adl ve
adâlete işârettir. Şöyle ki: Tegayyür, inkılâb ve
felâketlere ma'ruz ve muhtaç şu insan bedeninde iskân edilen
ruhun yaşayabilmesi için üç kuvvet ihdâs edilmiştir. Bu
kuvvetlerin birincisi: Menfaatleri cezb ve celb için kuvve-i
şeheviye-i behimiye. İkincisi: Zararlı şeyleri def' için
kuvve-i sebuiyye-i gadabiyye. Üçüncüsü: Nef' ve zararı, iyi
ve kötüyü birbirinden temyiz için kuvve-i akliye-i
melekiyedir.Lâkin insandaki bu kuvvetlere şeriatça bir had
ve bir nihayet tayin edilmiş ise de, fıtraten tayin
edilmemiş olduğundan bu kuvvetlerin her birisi, tefrit,
vasat, ifrat nâmiyle üç mertebeye ayrılırlar. Meselâ:
Kuvve-i şeheviyenin tefrit mertebesi, humuddur ki, ne helâle
ve ne de harama şehveti, iştihası yoktur. İfrat mertebesi,
fücurdur ki; nâmusları ve ırzları pâyimal etmek iştihasında
olur. Vasat mertebesi ise iffettir ki, helâline şehveti var,
harama yoktur.İhtar: Kuvve-i şeheviyenin; yemek, içmek,
uyumak ve konuşmak gibi füruatında da bu üç mertebe
mevcuttur.Ve keza kuvve-i gadabiyyenin tefrit mertebesi,
cebanettir ki, korkulmayan şeylerden bile korkar. İfrat
mertebesi, tehevvürdür ki, ne maddî ve ne manevî hiç bir
şeyden korkmaz. Bütün istibdatlar, tahakkümler, zulümler bu
mertebenin mahsulüdür. Vasat mertebesi ise şecaattır ki,
hukuk-u diniye ve dünyeviyesi için canını feda eder, meşru
olmayan şeylere karışmaz.Ve keza kuvve-i akliyenin tefrit
mertebesi, gabavettir ki, hiç bir şeyden haberi olmaz. İfrat
mertebesi, cerbezedir ki, hakkı bâtıl, bâtılı hak suretinde
gösterecek kadar aldatıcı bir zekâya mâlik olur. Vasat
mertebesi ise; hikmettir ki, hakkı hak bilir, imtisal eder;
bâtılı bâtıl bilir, ictinab eder...Hülâsa : Şu dokuz
mertebenin altısı zulümdür, üçü adl ve adalettir. Sırat-ı
müstakimden murad, şu üç mertebedir. İ.İ.)
"SIRAT-I MÜSTAKİM" kelimesine ilk yorumu yazan sen ol.
"SIRAT-I MÜSTAKİM" kelimesine ilk yorumu yazan sen ol.