58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
MEDYUM ne demek? MEDYUM kelimesinin anlamı nedir?
(Medyom) Lât. İspirtizmacılık için vasıtalık
eden.(Nurlarla şiddetli alâkası bulunan birkaç has
kardeşimizin nazarını, fikrini başka tarafa çevirmek veya
zevkli ve ruhani bir meşreb ile meşgul edip, hizmet-i
imaniyeye karşı zaifleştirmek için bâzı şahıslar ispirtizma
denilen ölülerle muhabere nâmı altında cinnilerle muhabere
etmek gibi hattâ bâzı büyük evliyalarla, hattâ
peygamberlerle güya bir nevi konuşmak gibi eski zamanda
kâhinlik denilen.. şimdi de medyumluk nâmı verilen bu
mes'ele ile bâzı kardeşlerimizi meşgul ediyorlar. Halbuki:Bu
mes'ele, felsefeden ve ecnebiden geldiği için ehl-i imana
çok zararları olabilir. Ve çok su'-i istimalâta menşe'
olmakla beraber içinde bir doğru olsa on yalan karışıyor.
Çünki, doğruyu ve yalanı tefrik edecek bir mehenk, bir
mikyas olmadığından ervah-ı habise ve şeytana yardım eden
cinnilerin bu vesile ile hem onun ile meşgul olanın kalbine
ve hem de İslâmiyete zarar vermek ihtimali var. Çünki:
Mâneviyat nâmına hakaik-ı İslâmiyeye ve akide-i umumiyeye
muhalif ihbarat oluyor. Ervâh-ı habise iken kendilerini,
ervah-ı tayyibe zannettirip belki kendilerine bâzı büyük
veliler nâmını verip İslâmiyetin esasatına muhalif sözlerle
zarar vermeye çalışabilirler. Hakikatı tağyir edip,
safdilleri tam aldatabilirler.Meselâ: Nasılki güneş, bir
küçük cam parçasında ziyasiyle, hararetiyle, şekliyle
görünüyor. Fakat, o küçücük camın içindeki güneşin o küçücük
timsali, kendi nâmına eğer konuşsa ve dese: Benim ziyam
dünyayı istilâ ediyor. Benim hararetim herşeyi ısıtıyor. Ve
küre-i arzdan bir milyon defadan daha büyüğüm dese, ne
derece hilâf-ı hakikat olduğu anlaşılır. Aynen bu misal
gibi; bir peygamber, güneş gibi hakiki makamında iken o
ispirtizmanın veyahut medyumluğun cam parçası hükmündeki
istidadına göre bir cilvesinin tezahürü, o hakikat nâmına
konuşamaz. Eğer konuşsa yüz derece muhalif olur.
İspirtizmanın veya medyumluğun o mazhardaki cüz'i cilvesi,
vahyin mazharı olan o mânevi güneşin kudsi mahiyetine hiçbir
cihetle kıyas olamaz. Çünki: Esfel-i sâfilindeki bir cam
parçası mânen a'lâ-yı illiyyinde olan o mânevi güneşin
hakikatını yanına getiremez. Getirmeye çalışmak da
hürmetsizlikten başka birşey değildir. Ancak onun makamına
karib olmak için, Celâleddin-i Süyuti ve bir kısım evliyalar
gibi seyr ü süluk ile terakki ederek o mânevi güneşin
sohbetine mazhar olunur. Fakat böyle terakki, Risale-i Nurun
isbat ettiği gibi, peygamberin velâyetiyle bir nevi
sohbeti.. kendi derecelerine göre ve kendi istidatları
derecesinde olur.Fakat Nübüvvet hakikatı, velâyetten ne
derece yüksek ise, ispirtizma vasıtasiyle veyahut
terakkiyat-ı ruhiyye cihetiyle mazhar olunan sohbet ve
muhabere dahi hiçbir cihette hakiki peygamberle muhabereye
yetişemiyeceğinden yeni ahkâm-ı şer'iyyeye medar-ı ahkâm
olamaz.Evet, dinden gelmeyen, belki felsefenin
hassasiyetinden gelen celb-i ervah da; hem hilâf-ı hakikat,
hem hilâf-ı edeb bir harekettir. Çünki a'lâ-yı illiyyinde ve
kudsi makamlarda olanları esfel-i sâfilin hükmündeki
masasına ve yalanların yeri olan oyuncak tahtasına getirmek
tam bir ihanettir ve bir hürmetsizliktir. Adetâ bir padişahı
kulübeciğine çağırıp getirmek gibidir. Belki ayn-ı hakikat
ve edeb ve hürmet ve istifade odur ki, Celâleddin-i Süyuti,
Celâleddin-i Rumi ve İmam-ı Rabbâni gibi zâtların seyr ü
süluk-u ruhanileri gibi seyr ü süluk ile yükselerek o kudsi
zâtlara yanaşmak ve istifade etmektir.Rü'ya-yı sâdıkada
ervah-ı habise ve şeytan peygamber suretinde temessül
edemez. Fakat celb-i ervahta; ervah-ı habise, belki
peygamberin lisanen ismini kendine takıp; Sünnet-i Seniyyeye
ve ahkâm-ı Şer'iyyeye muhalif olarak konuşabilir. Eğer bu
konuşması şeriatın ahkâmına ve Sünnet-i Seniyyeye muhalif
ise, tam delildir ki, o konuşan ervah-ı tayyibe değildir.
Mü'min ve müslüman cinni de değildir. Ervah-ı habisedir. Bu
şekilde taklid ediyor. R.N.) (Bak: İspirtizma)
"MEDYUM" kelimesine ilk yorumu yazan sen ol.