58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
MECZUB ne demek? MECZUB kelimesinin anlamı nedir?
Başkasının te'siri ile hareket hâlinde olan.
Cezbedilmiş. Aklı gitmiş olan. Aşk-ı İlahî ile kendinden
geçmiş.
Deli. Divane. Mecnun.(Sultan Mehmed Fatih'in
zamanında hikâye edilen meşhur ve mânidar "Cibâli Baba
kıssası" nev'inden olarak bir kısım ehl-i velâyet, zâhiren
muhakemeli ve âkıl görünürken, meczubdurlar. Ve bir kısmı
dahi; bâzan sahvede ve daire-i akılda görünür, bâzan aklın
ve muhakemenin haricinde bir hâle girer. Şu kısımdan bir
sınıfı; ehl-i iltibastır, tefrik etmiyor. Sekir hâlinde
gördüğü bir mes'eleyi hâlet-i sahvede tatbik eder, hatâ eder
ve hatâ ettiğini bilmez. Meczubların bir kısmı ise; indallah
mahfuzdur, dalâlete süluk etmez. Diğer bir kısmı ise, mahfuz
değiller; bid'at ve dalâlet fırkalarında bulunabilirler.
Hattâ, kâfirler içinde bulunabileceği ihtimal verilmiş.İşte;
muvakkat veya dâimi meczub olduklarından, mânen '"mübarek
mecnun" hükmünde oluyorlar. Ve mübarek ve serbest mecnun
hükmünde oldukları için, mükellef değiller. Ve mükellef
olmadıkları için muahaze olunmuyorlar. Kendi velâyet-i
meczubaneleri bâki kalmakla beraber, ehl-i dalâlete ve ehl-i
bid'aya tarafdar çıkarlar, mesleklerine bir derece revaç
verip, bir kısım ehl-i imânı ve ehl-i hakkı, o mesleğe
girmeye meş'umane bir sebebiyet verirler. M.)