58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
GAYE ne demek? GAYE kelimesinin anlamı nedir?
Maksad, kasdedilen, netice, sonuç.(Her şeyin vücudunun
müteaddit gayeleri ve hayatının müteaddit neticeleri vardır.
Ehl-i dalâletin tevehhüm ettikleri gibi dünyaya, nefislerine
bakan gayelere münhasır değildir. Tâ, abesiyyet ve
hikmetsizlik içine girebilsin. Belki her şeyin gayât-ı
vücudu ve netaic-i hayatı üç kısımdır. Birincisi ve en
ulvisi Sani'ine bakar ki; o şeye taktığı hârika-i san'at
murassaatını, Şâhid-i Ezelî'nin nazarına resm-i geçit
tarzında arzetmektir ki, o nazara bir ân-ı seyyale yaşamak
kâfi gelir. Belki, vücuda gelmeden, bilkuvve niyyet hükmünde
olan istidadı yine kâfidir. İşte, seriüz-zeval lâtif masnuât
ve vücuda gelmeyen, yâni sünbül vermeyen birer hârika-i
san'at olan çekirdekler, tohumlar şu gayeyi bitemamiha
verir. Faidesizlik ve abesiyyet onlara gelmez. Demek her
şey; hayatiyle, vücudiyle Saniinin mu'cizat-ı kudretini ve
âsâr-ı san'atını teşhir edip, Sultan-ı Zülcelâl'in nazarına
arzetmek birinci gayesidir...İkinci kısım: Gaye-i vücut ve
netice-i hayat: Zişuura bakar. Yâni, herşey Sâni-i
Zülcelâlin birer mektub-u hakaik-nüma, birer kaside-i
letafetnüma, birer kelime-i hikmet-edâ hükmündedir ki;
melâike ve cin ve hayvanın ve insanın enzârına arzeder..
mütalâaya dâvet eder. Demek, ona bakan her zişuura ibretnüma
bir mütalâagâhdır.Üçüncü kısım: Gaye-i vücut ve netice-i
hayat: O şeyin nefsine bakar ki; telezzüz ve tenezzüh ve
beka ve rahatlıkla yaşamak gibi cüz'î neticelerdir. Meselâ:
Azîm bir sefine-i Sultaniyyede bir hizmetkârın dümencilik
ettiğinin gayesi: Sefine itibariyle yüzde birisi kendisine,
ücret-i cüz'iyyesine ait.. doksandokuzu Sultana ait olduğu
gibi; herşeyin nefsine ve dünyaya ait gayesi bir ise,
Sâni'ine ait doksandokuzdur. İşte bu teaddüd-ü gayattandır
ki; birbirine zıt ve münâfi görünen hikmet ve iktisad, cud
ve sehâ ve bilhassa nihayetsiz seha ile sırr-ı tevfiki şudur
ki: Birer gaye nokta-i nazarında cud ve seha hükmeder. İsm-i
Cevvad tecelli eder. Meyveler, hubublar; O tek gaye nokta-i
nazarında bigayr-i hisâbdır. Nihayetsiz cûdu gösteriyor.
Fakat, umum gayeler nokta-i nazarında; hikmet hükmeder.
İsm-i Hakîm tecelli eder.. Bir ağacın ne kadar meyveleri
var, belki her meyvenin o kadar gayeleri vardır ki; beyan
ettiğimiz üç kısma tefrik edilir. Şu umum gayeler,
nihayetsiz bir hikmeti ve iktisadı gösteriyor. Zıt gibi
görünen nihayetsiz hikmet, nihayetsiz cud ile seha ile
içtima ediyor. Meselâ: Asker ordusunun bir gayesi, te'min-i
âsâyiştir. Bu gayeye göre ne kadar asker istersen var ve hem
pek fazladır. Fakat, hıfz-ı hudut ve mücahede-i a'dâ gibi
sair vazifeler için, bu mevcut ancak kâfi gelir. Kemâl-i
hikmetle muvazenededir. İşte hükümetin hikmeti, haşmet ile
içtima ediyor. O halde, o askerlikte fazlalık yoktur
denilebilir... S.)