58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
FISK ne demek? FISK kelimesinin anlamı nedir?
(Bak: Fısk)
Haddini tecavüz. Günah. Haktan ayrılmak.
Fık:
Allah'ın emirlerini terk ve O'na isyan etmek ve doğru yoldan
sapıp çıkmak. Böyle olanlara şeriat dilinde "fâsık"
denir.(Fısk; haktan udul, ayrılmak; hadden tecavüz, hayat-ı
ebediyeden çıkıp terketmektir. Fıskın menşei; kuvve-i
akliye, kuvve-i gazabiye, kuvve-i şeheviye denilen üç
kuvvetin ifrat ve tefritinden neş'et eder. Evet ifrat veya
tefrit, delillere karşı bir isyandır. Yani sahife-i âlemde
yaratılan delâil, uhud-u ilâhiyye hükmündedir. O delâile
muhalefet eden, Cenab-ı Hak'la fıtraten yapmış olduğu ahdini
bozmuş olur. Ve keza ifrat ve tefrit, hayat-ı nefsiye ve
ruhiyenin maraz ve hastalığını intac eden esbabdandır. Buna,
fıskın birinci sıfatı olan $ cümlesiyle işaret edilmiştir.
Ve keza, ifrat ve tefrit, hayat-ı içtimaiyeye karşı isyan
ateşini yakan iki âmildir. Evet, bu âmiller Hayat-ı
içtimaiyeyi nizam ve intizam altına alan râbıtaları,
kanunları keser atar. Evet şehvet veya gazab, haddini
aşarsa, ırz ve namuslar pay-mal olur, masumlar mahvolur.
Buna da, fıskın ikinci sıfatı olan $ cümlesiyle işaret
edilmiştir. Ve keza, dünya nizamının bozulmasını intac edip
fesad ve ihtilâle sebebiyet veren iki ihtilâlcidirler. Buna
dahi fıskın üçüncü sıfatı olan $ cümlesiyle işaret
edilmiştir. Evet fâsık olan kimsenin kuvve-i akliye ve
fikriyesi i'tidali kaybedip safsatalara düşerse, itikadâta
ait râbıtaları kesmekle, hayat-ı ebediyesini yırtar atar. Ve
keza, kuvve-i gazabiyesi hadd-i vasatı tecavüz ederse,
hayat-ı içtimaiyenin hem yüzünü, hem astarını yırtar, altüst
eder. Ve keza, kuvve-i şeheviyesi haddi aşarsa, heva-i nefse
tâbi olur, kalbinden şefkat-i cinsiye zâil olur, kendisi
berbad olacağı gibi başkalarını da berbad edecektir. Bu
itibarla, fâsıklar hem nev'inin zararına, hem arzın fesadına
çalışmış olur. İ.İ.)(Şer'an fıskın üç mertebesi vardır:
Birincisi, günahı çirkin addetmekle beraber ara sıra irtikâb
etmek; İkincisi, üzerine düşerek inhimak ile yapmak;
üçüncüsü, çirkinliğini inkâr ederek yapmaktır. Bu üçüncü
tabaka küfür mertebesidir. Fâsık bu hâle gelmedikçe ehl-i
sünnet mezhebinde mü'min namı kendisinden selbolunmaz.
Binaenaleyh fâsık vasfı içinde kâfirler bulunabileceği gibi,
imanını zayi etmemiş olanlar da bulunabilir. E.T.)