58.000'den fazla kelime ile en kapsamlı Osmanlıca Türkçe sözlük
Aradığınız Osmanlıca kelimelerin Türkçe anlamlarını sözlüğümüzde bulabilirsiniz
ÂDÂB ne demek? ÂDÂB kelimesinin anlamı nedir?
(Edeb kelimesinin çoğuludur.) Usul, yol, yordam,
davranış kaideleri, terbiye. Ahlâk ve terbiyenin
gerektirdiği konuşma ve hareket tarzı. Adaba uymayanlara
edepsiz denir."Edipler edepli olmalı" yani yazarlar,
edebiyatçılar dine, ahlâka ve terbiyeye uymalı. Aksi halde
edebiyatçı adına lâyık olamazlar, edepsiz olurlar.(Sünnet-i
Seniyyenin meratibi var. Bir kısmı vâciptir, terkedilmez. O
kısım, Şeriat-ı Garrâ'da tafsilâtiyle beyan edilmiş. Onlar
muhkemattır. Hiçbir cihette tebeddül etmez. Bir kısmı da,
nevâfil nevindendir. Nevâfil kısmı da iki kısımdır. Bir
kısım, ibadete tâbi Sünnet-i Seniyye kısımlarıdır. Onlar
dahi Şeriat kitablarında beyan edilmiş. Onların tağyiri
bid'attır. Diğer kısmı, "âdâb" tabir ediliyor ki, Siyer-i
Seniyye kitablarında zikredilmiş. Onlara muhalefete, bid'a
denilemez. Fakat âdâb-ı Nebevi'ye bir nevi muhalefettir ve
onların nurundan ve o hakiki edebden istifade etmemektir. Bu
kısım ise (örf ve âdât), muamelât-ı fıtriyede Resul-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâmın tevâtürle malum olan harekâtına
ittiba etmektir. Meselâ: Söylemek âdâbını gösteren ve yemek
ve içmek ve yatmak gibi hâlâtın âdâbının düsturlarını beyan
eden ve muaşerete taalluk eden çok Sünnet-i Seniyyeler var.
Bu nevi Sünnetlere "âdâb" tabir edilir. Fakat o âdâba ittiba
eden, âdâtını ibadete çevirir. O âdâbdan mühim bir feyz
alır. En küçük bir âdâbın mürââtı, Resul-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâmı tahattur ettiriyor; kalbe bir nur
veriyor. Sünnet-i Seniyyenin içinde en mühimi İslâmiyet
alâmetleri olan ve şeâire de taalluk eden Sünnetlerdir.
Şeâir, âdeta hukuk-u umumiye nev'inden cemiyete ait bir
ubudiyettir. Birisinin yapmasıyle o cemiyet umumen istifade
ettiği gibi, onun terkiyle de umum cemaat mes'ul olur. Bu
nevi şeâire riya giremez ve ilân edilir. Nâfile nev'inden de
olsa, şahsî farzlardan daha ehemmiyetlidir. Sünnet-i
Seniyye, edebdir. Hiçbir mes'elesi yoktur ki, altında bir
nur, bir edeb bulunmasın! Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâm ferman etmiş: $ Yâni : "Rabbim bana edebi, güzel
bir surette ihsan etmiş, edeblendirmiş." Evet Siyer-i
Nebeviyyeye dikkat eden ve Sünnet-i Seniyyeyi bilen,
kat'iyyen anlar ki: Edebin envâını, Cenab-ı Hak, Habibinde
cem'etmiştir. Onun Sünnet-i Seniyyesini terkeden, edebi
terkeder. L.)
"ÂDÂB" kelimesine ilk yorumu yazan sen ol.